
Zonguldak/ Ereğli ilçemizKurban Bayramı’nı kutlarken aynı zamanda Kurtuluş Günü’nü de kutladı.
Her iki törenle bir arada yapıldı, yaşandı.
Ereğli Kurtuluş Günü’de bayram gününe denk geldi.
Protokol dahilinde kutlandı.
Ereğli ilçemiz bayramda sakindi.
Siyasi partilerinde bayramlaşması gerçekleşti.
Kurban Bayramı’nı kutlarken bir arada olunurken aynı zamanda deniz sezonun açılması da halkın
plajlara akın etmesine neden oldu.
Kurban bayramı ile birlikte CHP, Ak Parti ve diğer bazı partilerde bayramlaşmalar yapıldı.
Ne dersek diyelim, Ereğli adına yerel seçimden CHP birinci çıktı.
Ak Parti tüm dinamiklerini kullanmasına rağmen seçimde kaybetti.
Neye rağmen, güçlü isim Milletvekili Saffet Bozkurt’ a rağmen.
Neye rağmen, siyasetin güçlü ismi başkan adayı teşkilatçı isim İbrahim Sezer’e rağmen.
CHP’de tabii ki Halil Posbıyık gerçeği var. Posbıyık hamleleri var.
Meclis üyesi Çetin Yiğit ve Gökhan Güney ve Metin Yüksel hamleleri ile seçimi kazanmayı garanti etti,
farka koştu.
CHP içindeki bazı aşırı bakış handikaplarını da bir şekilde halletmesi vekilin ikna oluşu, ilçe başkanın
pes etmesi çok kolay olmadı. Anketler herkesi anında susturdu.
Ve Ereğli ilçemiz adına CHP Posbıyık başkanla birlikte yeni bir başarıya inanılmaz bir şekilde imza attı.
Ak Parti kurmayları maalesef ileriyi göremedi.
Ereğli, Çaycuma olarak daha bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Devam edelim, Ereğli Kurtuluş Günü 104. yıldönümü.
Ereğli 18 Haziran, Zonguldak 21 Haziran üç gün arayla ilçemiz ve il kurtulmuş.
Zonguldak Cumhuriyetin ilk ili olarak, Ereğli ilçemiz ile ayrılmaz bir bütünlüğe sahip.
Zonguldak ve Ereğli geçmişten bugüne hiçbir zaman ayrılmamışlar.
Bu kan bağı ve birliktelik bugüne kadar artarak gelmiştir.
Kömür ile yoğrulmuş, Demir ve Çelik ile taçlandırılmıştır ve böyle devam edecektir.
Yakında Ereğli ile turizm yatırımları start alıyor.
Peşine Zonguldak turizm istasyonlarının içini dolduruyor ve doldurmaya devam ediyor.
Zonguldak ve Ereğli bileşkenin de turizm adına da müthiş bir potansiyel ortam ve turizm yatırımları ile
yüksek oktanlı ambiyans ortaya çıkıyor.
Artık sadece sanayi odaklı değil bacasız sanayi olarak turizm ile birlikte 12 ay öncelik iç turizmi
harekete geçiriyoruz.
Ereğli ilçemize artık bir beş yıldızlı otel gerekiyor hatta bu sayı artmalı.
Sadece dört yıldızlı Anadolu Otel ile çok da yeterli olmuyor. Diğer küçük otellerde çok yetersiz.
Sayın Posbıyık Başkan turizm yatırımı adına yeri yerleri yatırımcıya açmalı, teşvik etmeli.
Tabii ki bu konuda Ereğli ilçemizin başarılı ve çok çalışkan ve üretken ismi Kaymakamı Mehmet Yapıcı
da birçok önemli ve altın değerinde projelere imza atıyor.
Peş peşe OSB’ler de bunun en önemli göstergesi.
ETSO bu konuda seyrederken, ilçe her yönden kendi dinamiğini ortaya koyuyor.
Ereğli ilçemiz ZBEÜ Ereğli yeni kampüsü ile hayat bulurken Sayın Kaymakamımız Yapıcı, turizm adına
yeni beş yıldızlı otel yapımı için yatırımcılara yeni yer tahsislerini yapmalıyız veya göstermeliyiz.
Bu konuda yatırımcıyı ilçemize çekmeliyiz.
Bakınız, bayram öncesi Sayın Valimiz Hacıbektaşoğlu’nun yer aldığı ve kaymakamımızın da önemle
bulunduğu, varagellerle ilgili turizm çalışmalarına geniş bir heyet katılımı ile start verildi.
TTK Genel Müdürümüz Muharrem Kiraz ve İl genel meclis başkanı Karaveli ve genel sekreter
Karayılmaz’ın heyet içinde önemle yer aldıklarını biliyoruz.
Gelecek raporlar sonrası uygulamaya geçilecektir kanısındayım.
İnanılmaz bir endüstri mirası ortaya çıkıyor, ziyarete açılıyor.
Varagelin olduğu bölge ve kireçlik kısmı hepsi turizme açılacak.
Biliyorum ki varagelin olduğu yer çok dik ve çok önemli çalışma hassasiyeti istiyor.
Aşağıya iniş adına bir patika yol var. Ama bu uzun süreç alıyor.
Varageli canlandırmalıyız, zor ama başarırız, başarmalıyız.
Muhteşem bir turizm potansiyeli ortaya çıkacak.
İnşallah bu dönem bu proje gerçekleşir düşüncesindeyim.
Ve son olarak dokuz gün tatili bir türlü kabul edemiyorum.
Bu tatiller tüm dengemizi bozuyor.
Tatil gerçi kamu ağılıklı.
Ne olursa olsun, dokuz gün tüm çalışma düzenimizi bozuyor.
Ters ve düz ediyor. idari izin demek tüm kamu ve kuruluşların kapalı olması demek.
Ramazan bayramı dokuz gün.
Kurban bayramı dokuz gün.
Bu kadar tatil yapacak kadar zengin miyiz?
Özel sektör gerçi bu kadar tatil yapmıyor.
Üretim kısmı çalışıyor; idari bölümler tatil yapıyor.
Ben bunu kamu çalışanına uygulanan bir tatil olarak adlandırıyorum.
Örneğin; TTK tam dokuz gün tatil yapıyor.
Bu kadar uzun soluklu tatil bizim üretimimize eksi yazıyor.
Düşüş gösteriyor. Çok da olumlu katkı vermiyor.
Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.
Dokuz gün tatil demek, memur kesimine ayık maaşın 3/ 1 oranında çalışmadan ikramiye demek.
Bankalar çalışıyorsa, kurumsal ve diğer özel sektör kuruluşları çalışıyorsa o zaman bu kadar tatil
yapılmamalı. Zaten yıllık izinler yok mu? Var.
Bir hesaplayın, yılın 12 ayının kaçında işe gitmeden maaş alınıyor.
Bir hesaplayın, o zaman kamu ve özel arasında çok büyük haksız rekabet var.
Dokuz gün tatile hayır.
Hatta cumartesileri bile çalışma getirilmeli.
Bu konuda Maliye ve Hazine Bakanımız Mehmet Şimşek bir rapor hazırlamalı.
Ülkemiz bu kadar çok tatil ile yol almamalı.
Gelecek nesil adına çok daha güçlü ülke bırakmalıyız.
Tasarruf tedbirleri ile değil, güçlü mali yapımız ile yol alalım.
Çünkü tasarruf tedbirleri de her zaman için işleyen yapımıza zarar verebiliyor.
Doğru olan tasarruf tedbirlerine varız ama çalışma hayatımızı etkileyen tasarruf tedbirlerine yokuz.
Şimdilik nokta.