İstanbul Başakşehir’de yaşadığı sitedeki sokak

kedisini dakikalarca tekmeleyen ve sonunda

ölümüne sebep olan şahıs(!) iyi halden serbest kalmış.

İzlerken kanımın donduğu görüntüleri eminim

en soğukkanlı insan bile izlese kahrolur.

Sokaktan kedi sahiplenen biri olarak bu haber

her hayvansever gibi beni de çok üzdü.

6 dakika boyunca işkenceye maruz kalan, bu

canilik ve bu vahşilikten nasibini alan dünya

güzeli Eros artık hayatta değil.

Bu kötülük kaynayan dünyaya diğer tüm

öldürülen canlılar gibi fazlaydın sen Eros…

Şahıs(!) ifadesinde, çocuğu olamayacağını

öğrendiği için üzgün bir ruh halinde olduğuna

sığınmaya çalışmış.

Çocuğu olmayacakmış. İsabet olmuş.

Sen ve senin gibilerin çocuğu olmasın.

Kimseye hiçbir zararı olmayan, yemek verirsen doyan,

su verirsen içen, onunla oynamak istersen

mutlu olan, küçücük bir sevgi kırıntısına ayaklarımıza

dolanan şu canlılarla derdiniz bi bitmedi!

Şiddet insana gösterildiğinde bile bir neden aradığım oluyor ancak bir hayvana yaşatıldığında

katlanamıyorum!

Dili yok seni kışkırtamaz, cüssesi belli sana

saldıramaz hele ki durduk yere!

Masum bir canlıyı katleden, sana hiçbir

zararı yokken işkence eden bu vicdan

yoksunlarının toplumda yeri asla olmamalı.

Kendini korumaktan aciz bir kediye yaşatılan

bu korku bu çaresizliğin bir karşılığı

olması gerekmez mi?

Maalesef hayvan hakları Türkiye’nin sorunlarından

biri olarak karşımızda duruyor.

Şu iki maddeyi türlü öğrenemedik:

BİR, Tüm hayvanlar eşit doğar ve

EŞİT YAŞAMA HAKKINA sahiptirler.

İKİ, Tüm hayvanların SAYGI GÖRME HAKKI vardır.

Bir tür hayvan olan insan, diğer hayvanları yok edemez.

Bugün bir hayvanın yaşama hakkı elinden alındı.

Onun ölümüne sebep olan şahıs da dışarda!

Oturduğu sitenin sakinleri kayıtsız kalamamış

ve siteyi deyim yerindeyse ayağa kaldırmışlar.

Hiç değilse birileri, Eros’un öldürülmesine sessiz

kalmamış.

Yine bir hayvanın hakkı, sosyal medyada aranıyor

ne acı…

Doğal ortamlarından koparıp şehir hayatına

mahkum ettiğimiz kedilere bakmak insanlık

görevimizken biz daha sahip bile çıkamıyoruz

ne acı…

Bu hayvanların hava şartlarıyla, açlıkla,

susuzlukla, barınma sorunuyla başa çıktıkları yetmezmiş gibi bir de insanlardan

kendilerini korumak zorundalar ne acı…

Şu güzelim canları sevmeyi öğrenemediniz onu

anladık da bari zarar vermeyin.

Eros’u geri getiremeyiz ama belki onun kaderini

başka hayvan dostları yaşamasın diye yaptırımlar

sağlanabilir.

Eros’un haketmediği bu ölüm karşısında onu

hayattan koparan kişinin hakettiği şeyler o kadar çok ki!

Yine adalet dilediğimiz bir sabah…